Robert Koch tarafından Mycobacterium tuberculosis basilinin keşfedildiği 24 Mart 1882 gününe ithafen belirlenen gün boyunca, düzenlenecek etkinliklerle tüberküloz hastalığının sağlık, sosyal ve ekonomik yıkıcı sonuçlarına dikkat çekiliyor ve kamuoyunun hastalık hakkındaki farkındalığının artırılması amaçlanıyor.
Bilindiği gibi tüberküloz hava yolu ile bulaşan, akciğerler başta olmak üzere tüm doku ve organları (kemik, deri, göz gibi) tutabilen, tedavisi çoklu ilaçlarla yapılabilen ve tedavi süresi 6-24 ay arasında değişen bulaşıcı bir hastalıktır. Hastayı, ailesini ve çevresini etkilemesi, uzun tedavi sürecinin yol açtığı tedavi uyumsuzluğu ve yıkıcı maliyetler sebebiyle biyopsikososyal bir hastalık olarak kabul edilmektedir.
Neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip olan tüberküloz hastalığı, tarih boyunca zengin-fakir, köylü-kentli ayırımı yapmaksızın toplumun her kesimini kırmıştır. Robert Koch tarafından Mycobacterium tuberculosis basilinin keşfedilmesinden itibaren hastalık ile mücadelede önemli aşamalar kaydedilmiş olmakla birlikte günümüzde de bulaşıcı hastalıklardan kaynaklanan ölüm sebepleri arasında ön sıralarda yer almaktadır.
Dünya Sağlık Teşkilatı tarafından dünyada, 2021 yılında 10.6 milyon yeni verem hastası olduğu, 1.6 milyon insanın bu hastalık sebebiyle hayatını kaybettiği bildirilmiştir.
Dünya Sağlık Teşkilatı, 2023 yılı Dünya Tüberküloz Günü temasını “Evet, Tüberkülozu Bitirebiliriz” olarak belirlemiş; bölgesel çatışmalar, diğer krizler ve sosyo-ekonomik problemlerle birleşen pandeminin tüberküloz ile mücadele yakalanan ilerlemeyi tersine çevirdiğine değinmiş; 2023 yılını milat olarak belirlemiş ve dünyaya, veremi durdurmak, kaybedilen zamanı ve ilerlemeyi yeniden kazanabilmek için küresel olarak harekete geçmeyi tavsiye etmiştir.
Bölgemizde meydana gelen çatışmalar, ülkemizi etkileyen kitlesel göçler, COVID-19 Pandemisi ve son olarak, yaşanan Kahramanmaraş Depremi yıllar boyunca başarıyla yürütülen tüberkülozla mücadele programımızı daha da önemli hale getirmiştir. Bakanlığımızın kararlığı ve ilgili kurum kuruluşların destekleri ile yürütülen çalışmalar neticesinde 2005 yılında yüz binde 29.4 olan hastalık insidansı 2021 yılı itibariyle yüz binde 10.7’ye düşürülürmüştür.
Ülkemizde tüberkülozla ilgili tanı ve tedavi hizmetlerinin ücretsiz olması, tüberküloz hastalarının ilaçlarının Bakanlığımız tarafından temin edilerek ücretsiz olarak hastalara ve temaslılarına ulaştırılması, Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulaması ile hastalarımıza destek olunması, tedavi süresince işgücü kaybına uğrayan ve sosyal güçlükler yaşayan hastalarımıza aylık nakdi sosyal yardım verilmesi bunun en önemli güvencesidir.